bursa-ulucamii-hakkında


Bursa Ulu Camii, Türkiye'nin Bursa şehrinde bulunan ve Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen tarihi bir camidir. 1396 ile 1399 yılları arasında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan bu cami, 20 kubbesiyle dikkat çeker ve Türkiye'deki en geniş iç mekânlı camilerden biridir. Mimari açıdan çok ayaklı cami şemasının klasik örneklerinden olan Ulu Camii, aynı zamanda Selçuklu oyma sanatından Osmanlı ahşap oymacılığına geçişin değerli örneklerini barındırır. Caminin içinde yer alan ve 192 adet hat levhasıyla süslenmiş duvarlar, hat sanatının özgün örnekleri arasında gösterilir. Ayrıca, caminin iç mekanındaki şadırvan da Ulu Camii'nin en dikkat çekici özelliklerinden biridir. Bursa Ulu Camii, hem mimari hem de kültürel açıdan Bursa'nın ve Türkiye'nin simgelerinden biri olarak anılır.


 

Caminin içinde bulunan şadırvan, özellikle dikkat çekicidir; on altı köşeli havuzu ve üç çanaklı fıskiyesi ile ziyaretçilere huzur veren bir atmosfer sunar. Su, sekiz kol halinde dökülerek musluklara dağıtılır ve bu suyun akışı, caminin içindeki akustiği zenginleştirerek, ziyaretçilere meditasyon yapma imkanı tanır. Ayrıca, caminin minberi ve mihrabı gibi diğer ögeleri de Osmanlı sanatının inceliklerini yansıtır ve ziyaretçilerin tarih boyunca seyahat etmelerini sağlar. Bursa Ulu Camii, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, zengin tarihi ve mimari güzellikleri ile de önemli bir kültürel miras niteliğindedir.


 Özellikle camideki 'vav' harfleri, ziyaretçilerin ve sanatseverlerin dikkatini çeken gizemli unsurlardandır. Bu harfler, caminin batı cephesindeki bir levhada dört farklı şekilde tasvir edilmiş ve içlerine 'İttaku'l‐vâvât' yani 'Vav'lardan çekinin' anlamına gelen bir ifade yazılmıştır. Bu ifade, caminin sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, aynı zamanda derin manevi anlamlar taşıyan bir sanat eseri olduğunu göstermektedir. 


Camii'nin açılışında okunan ilk hutbeyi, dönemin önemli mutasavvıflarından Somuncu Baba'nın okuduğunu söylemiştik; Somuncu Baba, asıl adıyla Şeyh Hamid-i Veli, Osmanlı Devleti'nin manevi büyümesinde ve gelişmesinde büyük katkısı olan bir zat olarak tanınır. Bursa'da çilehanesinin yanına yaptığı ekmek fırınında somun pişirerek halka dağıtan Somuncu Baba, halk arasında sevgi ve saygı görmüştür. 
      Ulu Camii'nin inşası sırasında da işçilere ve halka somun dağıtarak manevi yönünü gizlemiş ve bu nedenle "Somuncu Baba" lakabıyla anılmıştır. 





CONVERSATION